EYÜP SULTANDAKİ EMANET

PEYGAMBERLER VE EVLİYAULLAHIN HAYATI,MUCİZELERİ VE KERAMETLERİ
Kullanıcı avatarı
EHLİBEYT
Mesajlar: 60
Kayıt: 18 Oca 2010 23:10

EYÜP SULTANDAKİ EMANET

Okunmamış mesaj gönderen EHLİBEYT »

Peygamber efendimizden 4 asır önce yaşamış olan zamanın yemen padişahı Melik Esad’a iki Hıristiyan bilgini Allahın Habib’i ahir zaman peygamberi iki cihan güneşi Hz. Muhammed Mustafa’(s.a.v)in geleceğini haber verdiler. Rasulullah Efendimiz’in üstün vasıflarını ve teşrifini bu iki bilgininden öğrenen Melik Esad mübarek yüzünü görmeden Hz Muhammed’e aşık oldu. Lakin onu görmesi mümkün değildi, çünkü Hz. İsa’nın verdiği habere göre Son Peygamber’in gelmesine yaklaşık 400 sene vardı.
Melik Esad: “Hiç olmazsa onun zuhur edeceği yeri söyleyin de bir nişan bırakayım” dedi.
Hıristiyan âlimleri şöyle anlattılar ”Mekke de doğacaktır, orada kendisine peygamberlik gelecektir. Mekke de kavminden eza ve cefa gördüğü zaman Allahın emri ile Medine’ye hicret edecektir. Dininin esaslarını da burada açıklayacaktır. Onun dini doğudan batıya kadar yayılacaktır. Dünyayı iman nuruyla dolduracak, küfrü ve karanlığı aydınlatacak ve orada ebedi aleme teşrif edecektir.”
Bu haberi alan Melik Esad Rasulullah aşkıyla yanarak Mekke’ye gelip Kabe’yi ziyaret etti.Kabe’ye Sitare denilen ilk örtüyü örtende Esad’dır Mekke ve Medinede bol bol hayır ve ihsanlarda bulundu Medinede bir ev satın alarak çocuklarından birini oraya yerleştirdi.
Oğluna birde mektup bıraktı mektup şöyleydi:” Ya Rasullalah! Senin vasıflarını,dinini,şevketini ümmetinin cümle ümmetlerden hayırlı olup Allah katında cümleden makbul ve mükerrem oldugunu ehl-i kitaptan işittim,görmeden sana aşık oldum. Nübüvvet ve risaletini tasdik,dinini ihtiyar, ümmetliğini kabul ettim. Ancak zaman-ı saadetine erişmek mümkün olmadığı, ömrüm buna vefa etmediği için zaruri olarak Cenab-ı Saadet meâbınızdan niyaz ederim, beni kabul buyurun. Kıyamet günü sancağınız altında alarak ümmetiniz arasına katın.”
Mektubu anberle birkaç yerinden mühürledi, ipeklere sarıp küçük bir kutuya yerleştirip olguna teslim etti ve şöyle vasiyet etti.
“Ömrün tamam oldugu zaman bu kutuyu oğlun teslim et oda kendi oğluna teslim etsin Muhammed Mustafa(s.a.v.) nübuvvet ve risaletle şereflenip kavminin eziyetinden dolayı buraya hicret edip Medineye teşrif buyurduğu zaman, kendisine verilmek üzere benim bu kutumu birbirinize teslim edersiniz.”
Ebâ Eyyüb el Ensari (Halid Bin Zeyd), Melik Esad’ın yedinci göbekten torunudur mektubun bulunduğu kutuda kendisinde idi.
Efendimiz (s.a.v) Medineye teşrif ettiği zaman hanımı Hz Halide(Ebâ Eyyüb el Ensari’ye) dedi ki: “Sende herkes gibi kapının önüne biraz yiyecek bırak, inşallah Rasulullahın devesi bizim evin önüne çöker de onu ağırlama şerefine biz nail oluruz”
Hz Halid hanımına:”Mümkün değil, bize gelinceye kadar nice evler var. Elbet onların birine çöker bu saadet bizim için imkansız” diye cevap verdi ve ikisininde gözleri doldu.
Rasulullah’ın mübarek devesi Kusva yuları serbest olduğu halde sağa sola baka baka ilerliyordu. Etraftan ona yiyecekler uzatılıyor, çökmesi için çağırıyorlardı, fakat Kusva hiçbirine iltifat etmiyordu. Çünkü onun yularından Cebrail (a.s) çekiyordu. Halid Bin Zeyd kapısının önünde hiçbir yiyecek v.s olmadığı halde Cebrail (a.s) Kusva’yı oraya çöktürdü. Bunu görenler Halid’in yanına koşarak “Rasulullah’ın devesi senin evin önünde çöktü bu saadete sen erdin”diye müjdeledikleri zaman Hz Halid ve hanımı sevinçten ağlamaya basladılar.
Hz Halid dışarı çıkıp hürmet ve muhabbetle Rasulullah Efendimizi içeri davet etti. Rasulullah içeri girince doğruca alt kattaki odaya gitti. Bunu gören Hz Halid:”Yâ Rasulullah lütfen yukarıdaki odaya teşrif buyurun” diye yalvardı.
Rasulullah Efendimiz “Bizi ziyarete gelenler için burası daha uygundur .Hem sendeki emaneti getir” buyurdu Geçim derdi yakasına yapışmış,fakirlikle uğraşan Melik torunu Hz Halid kendisindeki emaneti unutmuştu “Ya Rasulallah nasıl bir emanet?” dedi
Rasulullah Efendimiz:”Buyük ceddin Melik Esad’ın kutu içindeki mektubunu getir” buyurdu.
Hz Halid’in ozaman hatırına geldi ve hemen emaneti getirip teslim etti. Efendimiz mektubu açıp okutturmadan önce şöyle buyurdu:
“Dinimi seçtiğini resul olduğumu, ümmetimden olmayi kabul ettiğini,şanı Yüce Rabbim kabul buyurdu Ben de onu ümmetliğe kabul ettim.”
Böylece oradakiler iki mucizeye birden şahid oldular. Rasulullah Efendimiz(sav) yemek yiyip istirahata geçtiler.
Hz Halid ve hanımı “Evvellerin ve Ahirlerin Efendisi nebilerin ve Rasullerin en faziletlisi, muttakilerin imamı Alemlerin Rabbi’nin Habibi alt katta kalsın biz O’nun üstündeki odaya nasıl ayak basalım” diyerek Rasulullah’ın kapısı önünde uyumadan sabahladılar.
Sabahleyin Efendimiz’e:” Ya Rasulallah yukarıya teşrif buyurun, çünkü biz sabaha kadar sana tazim için uyuyamadık” diyerek durumlarını arz ettikleri zaman Efendimiz:”Yâ Halid ! Yüce Hak ,seni dünyada ve ahrette muazzez, mükerrem ve muhterem eylesin…”diye dua buyurdular. Efendimiz’in bu duasıyla ,Ha Halid’e gösterilen hürmet ve muhabbet hemen hemen hiçbir sahabeye gösterilmemiştir. Efendimiz Hz. Halidin evide yedi ay kalmıştır. Bundan dolayı Hz. Halid (r.a) “Mihmandar-ı Nebi” unvanıyla anılır Evi islamiyet’in öğretildiği bir mektep olmuştur.
Ebâ Eyyüb el Ensari Peygamber Efendimizle birlikte Bedir,Uhud,hendek savaşlarına katılmış Hayber’in Mekke’nin ve Taif’in fethinde bulunmuştur. Bu savaşlar esnasında zaman zaman Efendimizin korumalığını yapmıştır.
Peygamber Efendimizizn vefatından sonraki devirlerde Suriye,Filistin,Mısır ve Kıbrıs’ı fetheden orduda yer almıştır.
669 yılında 80 küsür yaşına rağmen İslam ordusu ile birlikte İstanbul seferlerine katılmıştır ve kuşatma esnasında şehit düşerek vasiyeti üzerine özel bir birlik kurularak surlara en yakın noktaya defnedilmiştir. Kabri Fatih Sultan Mehmet han’ın 1453 yılında istanbulu feth etmesinden sonra hocası Akşemsettin tarafından keşfedilmiş ve üzerine Eyüpdeki mevcut türbe yapılmıştır. Rabbim ruhların şad ettin inşallah
Dosya ekleri
Eyüp sultan cami.JPG
Eyüp sultan cami.JPG (173.25 KiB) 23275 kere görüntülendi
Görelim Mevlam neyler neylerse güzel eyler
Cevapla