Mormon kelimesinin anlamı Mormon kaynak sularından, duru bir sudan (Mosiya 18:5) gelir. Anlamı "more good" daha iyi olmaktır.
Mormonlar çok dürüst insanlardır. En yüksek, en ileri eğitimi almaları teşvik edilir. Mormonlar'ın çoğu iki-üç dil bilir. İsa Mesih'in Son Zaman Azizler Kilisesi'nin üyeleridir. Bir tarikat değildirler. Gizli saklı hiçbir şeyleri yoktur. Çok namusludurlar. Eşlerini aldatmazlar. Ailevi bağları çok güçlüdür. Çocuklarına bağlıdırlar. tecavüz, ensest günah Kürtaj ise anne hayatı tehlikede olduğu zamanlar dışında yanlıştır; kilise sadece prensibi öğretir. Mormonlar küfür etmezler, anne ve babalarına hürmet gösterirler, çalmazlar, yalan söylemezler, başkalarının malına göz dikmezler. Gerçek bir aziz (ermiş, kutsal) olmaya çalışırlar.
Mormonlar İsa Mesih'in Son Zaman Azizler Kilisesi'nin üyeleridir. Kilise 1830 yılında kurulmuştur. Tanrı'ya inanırlar ve sadece O'na dua ederler. İsa'nın O'nun Oğlu olduğuna, Mesih olduğuna inanırlar.
2013 istatisklerine göre bugunkü sayıları 15 milyonu geçmektedir. Bu rakamlar son yıllarda her sene yaklaşık 250-300 bin kişi artar. Türkiye'deki üyelerin sayısı 100 civarındadır.
Mormonlar arasında poligami, yani çok eşlilik dinin bir emri olsa da fazla yaygın değildir eş sayısı uygulamada 2-3 geçmez..
Onlara katılırsanız, kısa bir süre sonra kilisede konuşma yapmaya davet edilebilirsiniz. Yani kilisede konuşabilmeniz için ya da hizmet edebilmeniz için senelerce teoloji okumanız gerekmiyor.
Kıyam etmek, ölümden dirilmektir; ölümsüzlüğün her insana verileceğine inanırlar, ama Tanrı ile beraber yaşamak sadece bunu hak edenlere verilecektir. Mormonlar'ın iman bildirgesini okumak için tıklayın.
Mormonlar Kutsal Kitap'a (doğru tercüme olduğu kadar) inanırlar. Mormon Kitabına, Öğreti ve Antlaşmalar kitabına ve Hz. Musa ile Hz. İbrahim'in yazılarını içeren Çok Değerli İnci kitabına inanırlar.
Mormonlar başka kiliseleri ya da dinleri aşağılamazlar.
Pazartesi akşamları ailece eğlenirler. Cuma akşamları anne ve baba birlikte dışarı çıkarlar.
Yaşgünü, evlilik yıldönümü ve bayramları kutlarlar. Doğayı çok severler. Saygılı, bilgili, eğitimli insanlardır. Utah'taki BYU Üniversitesi'nin kütüphanesi Amerika'nın en iyi, en modern kütüphanesi seçilmiştir.
Mormonlar yasalara uyarlar, vatanlarını severler, vatanlarına bayraklarına bağlıdırlar, askere giderler; kilisede kesinlikle politikadan konuşmazlar, sadece oylarını kullanırlar.
Kilisede haç kullanmazlar, ibadet salonlarında heykeller ve resimler bulunmaz.
Mormonlar ezbere dualar etmezler, pazar günleri 3 saatliğine kiliseye giderler. Hafta arasında da dans, izcilik gibi kilise aktivitelerine katılırlar.
Mormon gençler izcidirler, izciliğin en yüksek rütbesi kartal unvanını kazanırlar.
Mormonlar tapınaklarda sonsuz evlilik antlaşması altında birbirlerine mühürlenirler. Amerika'da boşanma oranı %75'i bulurken Mormonlar arasında boşanma çok azdır.
Mormonlar iffet yasası denen bir yasayı tutarlar: Bu evlilik öncesi cinsel ilişki ve evlilik sonrası zina yasak demektir. Pornografi, uygun olmayan şekilde açık giyinmek, küfür etmek, karısından başka bir kadınla flört etmek, vesaire, doğru değildir. Düşüncelerde bile zina işlemek günahtır. Düşünceleri temiz tutmak onlar için önemlidir.
İyi Mormonlar, küfür içeren, az da olsa cinselliği teşvik eden filmleri seyretmezler.
Mormonlar'ın kiliselerinde büyük bir salon ibadet salonu olarak kullanılırken, arkada kültür ve spor salonu bulunur. Burada tam saha basketbol ve voleybol sahası vardır. Spora çok önem verirler. Tiyatro faaliyetleri için sahneleri vardır. Dans etmeyi, müziği, özellikle piyano çalmayı çok severler. Mormonlar evlenirken ya da kabul törenleri için kiliselerinin büyük kültür ve spor salonlarını ücret vermeden kullanabilirler.
Mormonlar Tanrı'ya olan sevgilerini insanlara hizmet ederek gösterirler.
Kilise'deki hiç kimse para kazanmaz. Her şey gönüllü olarak yapılır. Yani profesyonel bir ruhban sınıfı yoktur. Herkesin kendi işi gücü vardır. Bir su tesisatçısı olsun kim olursa olsun, Allah'ın lütfunu kazanmışsa ve bilge bir kişiyse Tanrı'dan alınan ilhamla kilisenin başkanı ya da gözetmeni olabilir.
Mormonlar içki içmezler, sigara içmezler, kahve içmezler, çay yerine bitki çayları içerler. Uyuşturucu kullanmazlar. 1833 yılından beri bunları yapmazlar, yani Kilise kurulduktan 3 yıl sonra Tanrı bir vahiy göndererek bunları yasaklamıştır. Amerika'da en sağlıklı insanlar onlardır.
Mormonları başarılı kılan sebeplerden biri de kişisel vahiydir. Vahiy almak sadece peygamberler için değil, herkes için mevcut bir kaynaktır.
kaynak:http://www.mormonum.org/
MORMONLAR VE YASAMI
MORMONLAR VE YASAMI
En son ERRUFAİ tarafından 02 May 2014 14:55 tarihinde düzenlendi, toplamda 6 kere düzenlendi.
Selam ve Dua ile Hoşçakalın
Re: MORMONLAR İSLAMA EN YAKIN TARİKAT
Mormonların Yaşantısı
Tarih : 16-01-1999
Utah Amerika'nın nüfus açısından en küçük eyaletlerinden biri. Ama, Türkiye' deki gelişmeleri farklı bir bakış açısından anlamak için belki de en önemli yer.
Mormonluk ile İslam'ı; Türkiye ile Utah'ı karşılaştırmadan önce, Mormonluğu ele alacağız. Önümüzdeki yazıda da Mormon kilisesinin din ve siyaset anlayışı üzerinde duracağız.
Utah'ı diğer eyaletlerden ayıran temel özelliği nüfusunun yüzde 80'inin Mormon olması. Mormonluk ilk ve tek yerli Amerikan dini. Kısacası, "made in USA" olan en yeni din. Mormonların inançlarının temelini Allah'ın en son sözü olduğuna inandıkları Mormon Kitabı oluşturuyor. Bu kitap, Tevrat ve İncil'in devamı olduğunu iddia etmesine rağmen Kuran'dan hiç bahsetmez. Ama, içki yasağından cinsel yasaklara ve din siyaset ilişkilerine kadar bir çok konuda İslam'a en yakın din Mormonluktur. Utah'ta içki ancak devlet dükkanlarında satılır ve dinsel inançlar günlük yaşamın kenarında değil ortasındadır. Modernleşme ile dinselliği içiçe oturtmuş başarılı bir örnektir.
Mormon inançlarına göre, Allah, Peygamber Joseph Smith'e 1830'da ilahi mesaj gönderdi. Joseph Smith New York'ta ilk cemaatini kurdu. Kısacası, Smith kısa zamanda piyasa ekonomisine dayanan dini inançlarla yoğrulmuş dayanışma gücü yüksek bir cemaat kurdu. Çalışma ve üretim kutsal uğraşı olarak algılandı. Amaçları, vaadedilmiş toprağı Allah'ın verdiği akıl ve inançla inşa etmekti. Bu dayanışma gücü ve yeni inançlardan rahatsız olanlar Mormonlara karşı büyük baskı başlattılar. Faaliyetlerine kuşkuyla bakan diğer Hıristiyanlar Smith'in 1844'te hapishanede öldürülmesini sağladılar..
Mormonlar, Allah 'ın vaadettiği cenneti yeryüzünde inşa etmek için 1847'de ikinci peygamber olarak gördükleri Brigham Young öncülüğünde Utah'a göç ettiler. Amerika'nın diğer yerlerinde gördükleri baskılar bağımsız bir Mormon kimliğinin oluşmasında büyük rol oynadı. Kilise yatırım yaparak kısa zamanda ekonomi, eğitim, basın ve bankacılık alanlarında bugünkü Utah eyaletini inşa etti. Kısacası, Amerika'da Kilise'nin ilk ve tek eyaleti Utah'tır demek mümkün.
Utah'ın diğer güç merkezlerinden uzak oluşu ve nispeten az nüfusa sahip olması Mormonların kısa zamanda üstünlük kurmasıyla sonuçlandı. 1890'lı yıllarda Federasyona katılmak için çok evlilik dahil olmak üzere bir çok kuraldan vazgeçmek zorunda kaldılar. Burada, dinsel temizliğin ve adaletin simgesi olan Kudüs'ü inşa etmeye çalıştılar. Kimliklerini kıyafete göre değil davranışlarına göre belirlediler. Örneğin, kesinlikle alkol kullanmazlar, sigara içmez ve içinde “kafein” olduğu için Pepsi veya Coca Cola kullanmazlar. Onlar için insanın vücudu Allah'ın verdiği bir "mabettir" ve kirletilmemelidir. Dürüstlük kavramı özel yaşamın yanında iş alanında da vurgulanmıştır.
Mormon kilisesinin inanılmaz bir örgütsel gücü ve mali imkanları var. Kendi kilisesi, üniversitesi, televizyon kanalı ve şirketleriyle Amerika'nın en güçlü kiliselerinden biri. Sıkı ve düzenli örgütsel yapı, açık kuralların varlığı ve yoruma açık dine sahip olmaları Mormonların kısa zamanda gelişmesini sağladı. Mormon kilisesinin belki de en önemli başarısı iç sürtüşmelerin bir mezhepleşmeye yol açmaması. Kısacası, Mormonluk Hıristiyanlık içinde bir mezhep değil, bağımsız inanca dayanan kiliseeksenli bir din.
Utah eyaleti aslında Mormon kilisesine ait. Dolayısıyla burada en etkili kurum Mormon kilisesi. Eyaletin iki senatörü ve valisi Mormon. Eyalet ekonomisinde de en güçlü banka ve yatırımlar Mormonlarındır. Ekonomik başarılarının temelinde dinden kaynaklanan güçlü bir dayanışma duygusu ve tasarruf bilincinin olması yatıyor.
Tüm bu ekonomik ve siyasi güce rağmen, Utah oldukça huzurlu bir eyalet. 2002 yılındaki kış olimpiyatlarına hazırlanan Salt Lake City (Tuzlugöl Şehri) aslında ilahi dinlerin özlemini duyduğu "Kudüs" barışına ve huzuruna sahip. Bu huzurun temelinde Amerikan Anayasasının sağladığı inanç özgürlüğü var. Şehirde bulunan her iki camide de Ramazan ayında bir çok Müslüman ülkede göremeyeceğimiz bir canlılık var. Caminin birinde teravih namazı sekiz rekat kılınırken; diğerinde 24 rekat kılınması esnekliğin bir göstergesi. Her iki cami de aynı Vakıf tarafından yönetiliyor. Asyalı Müslümanlar cemaatin çoğunluğunu oluştururken, Bosna savaşının buralara fırlattığı yalnız Boşnaklar da namazın ilk safında yeralıyor. Bu huzurun temelinde de Amerika'da toplum hayatını etikisi altında bulunduran hukukun üstünlüğü kavramı yatıyor. Herkesin hem bireysel hem de dini hakları Anayasa'nın güvencesi altında. Kimseye ne giyeceği ne de içeceği konusunda bir baskı yapılması mümkün değil.
Utah örneği bize ideolojiden arınmış hukukun toplumsal barışın gereği olduğunu gösteriyor. Kısacası, laik hukuk ilkelerinin, çok farklı dinlere ve etnik gruplara sahip insanların bir arada yaşamasını sağlayacağına dair bir örnek. Hukuk ve devlet laik olması gerekirken bireylerin inançlarına saygı o sistemin varlığının yegane güvencesidir.
16.01.1999 Aksiyon dergisi
Tarih : 16-01-1999
Utah Amerika'nın nüfus açısından en küçük eyaletlerinden biri. Ama, Türkiye' deki gelişmeleri farklı bir bakış açısından anlamak için belki de en önemli yer.
Mormonluk ile İslam'ı; Türkiye ile Utah'ı karşılaştırmadan önce, Mormonluğu ele alacağız. Önümüzdeki yazıda da Mormon kilisesinin din ve siyaset anlayışı üzerinde duracağız.
Utah'ı diğer eyaletlerden ayıran temel özelliği nüfusunun yüzde 80'inin Mormon olması. Mormonluk ilk ve tek yerli Amerikan dini. Kısacası, "made in USA" olan en yeni din. Mormonların inançlarının temelini Allah'ın en son sözü olduğuna inandıkları Mormon Kitabı oluşturuyor. Bu kitap, Tevrat ve İncil'in devamı olduğunu iddia etmesine rağmen Kuran'dan hiç bahsetmez. Ama, içki yasağından cinsel yasaklara ve din siyaset ilişkilerine kadar bir çok konuda İslam'a en yakın din Mormonluktur. Utah'ta içki ancak devlet dükkanlarında satılır ve dinsel inançlar günlük yaşamın kenarında değil ortasındadır. Modernleşme ile dinselliği içiçe oturtmuş başarılı bir örnektir.
Mormon inançlarına göre, Allah, Peygamber Joseph Smith'e 1830'da ilahi mesaj gönderdi. Joseph Smith New York'ta ilk cemaatini kurdu. Kısacası, Smith kısa zamanda piyasa ekonomisine dayanan dini inançlarla yoğrulmuş dayanışma gücü yüksek bir cemaat kurdu. Çalışma ve üretim kutsal uğraşı olarak algılandı. Amaçları, vaadedilmiş toprağı Allah'ın verdiği akıl ve inançla inşa etmekti. Bu dayanışma gücü ve yeni inançlardan rahatsız olanlar Mormonlara karşı büyük baskı başlattılar. Faaliyetlerine kuşkuyla bakan diğer Hıristiyanlar Smith'in 1844'te hapishanede öldürülmesini sağladılar..
Mormonlar, Allah 'ın vaadettiği cenneti yeryüzünde inşa etmek için 1847'de ikinci peygamber olarak gördükleri Brigham Young öncülüğünde Utah'a göç ettiler. Amerika'nın diğer yerlerinde gördükleri baskılar bağımsız bir Mormon kimliğinin oluşmasında büyük rol oynadı. Kilise yatırım yaparak kısa zamanda ekonomi, eğitim, basın ve bankacılık alanlarında bugünkü Utah eyaletini inşa etti. Kısacası, Amerika'da Kilise'nin ilk ve tek eyaleti Utah'tır demek mümkün.
Utah'ın diğer güç merkezlerinden uzak oluşu ve nispeten az nüfusa sahip olması Mormonların kısa zamanda üstünlük kurmasıyla sonuçlandı. 1890'lı yıllarda Federasyona katılmak için çok evlilik dahil olmak üzere bir çok kuraldan vazgeçmek zorunda kaldılar. Burada, dinsel temizliğin ve adaletin simgesi olan Kudüs'ü inşa etmeye çalıştılar. Kimliklerini kıyafete göre değil davranışlarına göre belirlediler. Örneğin, kesinlikle alkol kullanmazlar, sigara içmez ve içinde “kafein” olduğu için Pepsi veya Coca Cola kullanmazlar. Onlar için insanın vücudu Allah'ın verdiği bir "mabettir" ve kirletilmemelidir. Dürüstlük kavramı özel yaşamın yanında iş alanında da vurgulanmıştır.
Mormon kilisesinin inanılmaz bir örgütsel gücü ve mali imkanları var. Kendi kilisesi, üniversitesi, televizyon kanalı ve şirketleriyle Amerika'nın en güçlü kiliselerinden biri. Sıkı ve düzenli örgütsel yapı, açık kuralların varlığı ve yoruma açık dine sahip olmaları Mormonların kısa zamanda gelişmesini sağladı. Mormon kilisesinin belki de en önemli başarısı iç sürtüşmelerin bir mezhepleşmeye yol açmaması. Kısacası, Mormonluk Hıristiyanlık içinde bir mezhep değil, bağımsız inanca dayanan kiliseeksenli bir din.
Utah eyaleti aslında Mormon kilisesine ait. Dolayısıyla burada en etkili kurum Mormon kilisesi. Eyaletin iki senatörü ve valisi Mormon. Eyalet ekonomisinde de en güçlü banka ve yatırımlar Mormonlarındır. Ekonomik başarılarının temelinde dinden kaynaklanan güçlü bir dayanışma duygusu ve tasarruf bilincinin olması yatıyor.
Tüm bu ekonomik ve siyasi güce rağmen, Utah oldukça huzurlu bir eyalet. 2002 yılındaki kış olimpiyatlarına hazırlanan Salt Lake City (Tuzlugöl Şehri) aslında ilahi dinlerin özlemini duyduğu "Kudüs" barışına ve huzuruna sahip. Bu huzurun temelinde Amerikan Anayasasının sağladığı inanç özgürlüğü var. Şehirde bulunan her iki camide de Ramazan ayında bir çok Müslüman ülkede göremeyeceğimiz bir canlılık var. Caminin birinde teravih namazı sekiz rekat kılınırken; diğerinde 24 rekat kılınması esnekliğin bir göstergesi. Her iki cami de aynı Vakıf tarafından yönetiliyor. Asyalı Müslümanlar cemaatin çoğunluğunu oluştururken, Bosna savaşının buralara fırlattığı yalnız Boşnaklar da namazın ilk safında yeralıyor. Bu huzurun temelinde de Amerika'da toplum hayatını etikisi altında bulunduran hukukun üstünlüğü kavramı yatıyor. Herkesin hem bireysel hem de dini hakları Anayasa'nın güvencesi altında. Kimseye ne giyeceği ne de içeceği konusunda bir baskı yapılması mümkün değil.
Utah örneği bize ideolojiden arınmış hukukun toplumsal barışın gereği olduğunu gösteriyor. Kısacası, laik hukuk ilkelerinin, çok farklı dinlere ve etnik gruplara sahip insanların bir arada yaşamasını sağlayacağına dair bir örnek. Hukuk ve devlet laik olması gerekirken bireylerin inançlarına saygı o sistemin varlığının yegane güvencesidir.
16.01.1999 Aksiyon dergisi
En son ERRUFAİ tarafından 25 Nis 2014 11:18 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
Selam ve Dua ile Hoşçakalın
MORMONLAR YAŞAMIYLA İLGİLİ BAŞKA TESBİTLER
Mormonlar çok eşliliği yani poligamiyi dinlerinin bir emri olarak görseler de bugün çok eşlilik oranı oldukça düşüktür. Bunda 1887 yılında ABD hükümeti ve Mormonlar arasında imzalanan ve Edmunds-Tucker Yasası olarak bilinen çok eşliliği yasaklayan anlaşmanın rolü büyüktür. Yalnızca köktendinci Mormonlar ile kırsal bölgelerde yaşayanlar arasında çok eşlilik uygulaması devam etmektedir.
18 yaşını dolduran bir Mormon erkeğinin, kilisenin belirleyeceği bir bölge ya da ülkede iki yıl süreyle Mormon tarikatını anlatması daha doğrusu misyonerlik faaliyetlerinde bulunması beklenir. O yüzden dünyanın her köşesinde misyonerlik faaliyeti yürüten bir Mormon tarikatı üyesine rastlanabilir. Kilisenin 160 ülkede temsilciliğinin bulunduğu ve her geçen gün Mormon Kilisesi’ne katılanların sayısının arttığı ifade edilmektedir.
Mormonlar misyonerlik faaliyeti için Türkiye’ye ilk kez 1840 yılında Osmanlı İmparatorluğu döneminde gelmiş, aktif misyonerlik faaliyetine ise Mormon Kilisesi’nin 1884 yılında İstanbul’da yaptığı görevlendirme ile başlamışlardır. Fakat İstanbul’da beklenen ilgiyi göremedikleri için Ermenilerin yoğun olarak yaşadığı bölgelerde misyonerlik çalışmalarına devam edip Türkiye’deki ilk Mormon Kilisesi’ni 1888’de Sivas’ın Zara ilçesinde açmışlardır. Bu arada not düşmek gerekirse, Cumhuriyetçi Parti Başkan Adayı Mitt Romney de misyonerlik faaliyetleri için 1966 yılında Fransa’da görevlendirilmiş ve 2 yıl burada kalmıştır. Mormonlar belki de tüm dünyada en yoğun biçimde misyonerlik faaliyeti yürüten tarikattır. Misyonerlik konusunda oldukça başarılı oldukları söylenebilir. Çünkü Mormon toplumundaki yüksek doğurganlık oranına karşın Mormon nüfusunun artmasında yeni doğan Mormon çocuklarının payı %20 iken, din değiştirenlerin payı %80′dir.
Bu misyonerlik faaliyetlerinin finansal kaynağı ise Mormonların Kilise’ye yaptıkları ve öşür adı verilen bağıştır. Her Mormon yıllık gelirinin %10 kadar kısmını Kilise’ye bağışlamakla mükelleftir. Biz Müslümanlar 1/40 (%2.5 ) çok görürken onlar %10 bağışlıyorlar!! Tampa Üniversitesi’nden Sosyolog Ryan Cragun’un araştırmalarına göre Kilise yalnız ABD’de yılda 7 milyar dolar bağış almaktadır. Mitt Rommey de son iki gelirinin yüzde 9.7′sine denk gelen 4.1 milyon dolar tutarında parayı Mormon Kilisesi’ne bağışlamıştır.
Mormonlar çok az bile olsa cinsellik içeren, kendi inançlarına uygun olmayan filmleri izlemezler. O yüzden kendi film endüstrilerini oluşturmuşlardır. Bazı Amerikan filmlerinde görebileceğiniz LDS Cinema ibaresi Mormon kilisesinin inanç ve amaçlarına uygun olarak yapılmış film anlamına gelmektedir. Merkezi Utah olan ve zengin Mormonlar tarafından finanse edilen LDS Cinema endüstrisi oldukça gelişmiştir. Hatta Hollywood ya da Bollywood benzeri bir adı bile vardır: Mollywood.
18 yaşını dolduran bir Mormon erkeğinin, kilisenin belirleyeceği bir bölge ya da ülkede iki yıl süreyle Mormon tarikatını anlatması daha doğrusu misyonerlik faaliyetlerinde bulunması beklenir. O yüzden dünyanın her köşesinde misyonerlik faaliyeti yürüten bir Mormon tarikatı üyesine rastlanabilir. Kilisenin 160 ülkede temsilciliğinin bulunduğu ve her geçen gün Mormon Kilisesi’ne katılanların sayısının arttığı ifade edilmektedir.
Mormonlar misyonerlik faaliyeti için Türkiye’ye ilk kez 1840 yılında Osmanlı İmparatorluğu döneminde gelmiş, aktif misyonerlik faaliyetine ise Mormon Kilisesi’nin 1884 yılında İstanbul’da yaptığı görevlendirme ile başlamışlardır. Fakat İstanbul’da beklenen ilgiyi göremedikleri için Ermenilerin yoğun olarak yaşadığı bölgelerde misyonerlik çalışmalarına devam edip Türkiye’deki ilk Mormon Kilisesi’ni 1888’de Sivas’ın Zara ilçesinde açmışlardır. Bu arada not düşmek gerekirse, Cumhuriyetçi Parti Başkan Adayı Mitt Romney de misyonerlik faaliyetleri için 1966 yılında Fransa’da görevlendirilmiş ve 2 yıl burada kalmıştır. Mormonlar belki de tüm dünyada en yoğun biçimde misyonerlik faaliyeti yürüten tarikattır. Misyonerlik konusunda oldukça başarılı oldukları söylenebilir. Çünkü Mormon toplumundaki yüksek doğurganlık oranına karşın Mormon nüfusunun artmasında yeni doğan Mormon çocuklarının payı %20 iken, din değiştirenlerin payı %80′dir.
Bu misyonerlik faaliyetlerinin finansal kaynağı ise Mormonların Kilise’ye yaptıkları ve öşür adı verilen bağıştır. Her Mormon yıllık gelirinin %10 kadar kısmını Kilise’ye bağışlamakla mükelleftir. Biz Müslümanlar 1/40 (%2.5 ) çok görürken onlar %10 bağışlıyorlar!! Tampa Üniversitesi’nden Sosyolog Ryan Cragun’un araştırmalarına göre Kilise yalnız ABD’de yılda 7 milyar dolar bağış almaktadır. Mitt Rommey de son iki gelirinin yüzde 9.7′sine denk gelen 4.1 milyon dolar tutarında parayı Mormon Kilisesi’ne bağışlamıştır.
Mormonlar çok az bile olsa cinsellik içeren, kendi inançlarına uygun olmayan filmleri izlemezler. O yüzden kendi film endüstrilerini oluşturmuşlardır. Bazı Amerikan filmlerinde görebileceğiniz LDS Cinema ibaresi Mormon kilisesinin inanç ve amaçlarına uygun olarak yapılmış film anlamına gelmektedir. Merkezi Utah olan ve zengin Mormonlar tarafından finanse edilen LDS Cinema endüstrisi oldukça gelişmiştir. Hatta Hollywood ya da Bollywood benzeri bir adı bile vardır: Mollywood.
Görelim Mevlam neyler neylerse güzel eyler