"
12/04/2010 TARİHLİ PALANDÖKEN GAZETESİ BAŞYAZAR MEHMET ŞENERİN YAZISI
Gönül Sultanlarımız"
(Abdulbaki Çınar)
Bu toprakları değerli, anlamlı ve mümbit kılan; hem bu toprakların üzerinde yaşayan zenginliklerimiz hem de toprağın altındaki manevi mimarlarımızdır. Zaman öyle akıp gidiyor ki, bir bakıyorsunuz toprağın altındaki zenginlik, üstündekinden çok daha fazla ve çok daha kendisini özletiyor.
Sağolsun; şayet Abdulbaki Çınar Beyefendi, "Gönül Sultanlarımız"ı kaleme almamış olsaydı, bugün ne gönüllerimiz yeniden şad olacaktı ne de yarınlara dair umutlarımız artacaktı.
Evlad-ı Resul'ün o mübarek ve kutlu hayatları ile tekrar ruhlarımız gıda buldu ve yeniden bu şehrin nasıl anlamlı bir belde olduğunu idrak ettik…
Abdulbaki Çınar da, O büyük Peygamber'in soyundan geliyor. Belki de bu sebepledir ki, dedelerini ve dedelerinin insanlığa örnek olması gereken hayatlarını akıcı bir üslupla kaleme almış. Kitabı okuduğunuzda zaten anlıyorsunuz, böyle bir eser ancak o mana ikliminden beslenmiş ve o hikmet pınarlarından kana kana içmiş erdem sahibi bir kişi tarafından yazılabilir…
Seyyid Hacı Ahmet Baba...…
O'nun oğlu Seyyid şehit Yakup Baba...…
Ve O'nun, (bizzat tanıma şerefine erdiğimiz) oğlu Seyyid Hacı Mevlid Baba...…
Erzurum'un solmayan gülleri, manevi dünyamızın şifa rüzgarları…
Evlad-ı Resul, hadim-i İslam…
Tasavvuf dünyamızın her daim parlayan yıldızları…
Dergahta mürşit, cephede cengaver…
Allah dostları, insanlığın yol gösterici rehberleri…
Merhum Necip Fazıl'ın, "Ölüm güzel şeydir, budur perde arkasından haber, Hiç güzel olmasaydı, ölür müydü Peygamber?" dizesinde ifade bulan o değişmez hakikat sayesinde; bugün toprağın altı, üstünden daha aziz durumdadır…
"Gönül Sultanlarımız" la bir defa daha tanık olduk ki, Muhammed Lütfü Efendi'nin "Mevla'ya emanet ettiği" Erzurum, hakikaten evliyalar yatağı, enbiyalar yurdu, ilim ve irfan beldesi…
Şuarası da var, şühedası da...…
Sümmani gibi bir büyük ozan, Seyyid Hacı Ahmet Baba'ya mürit olmayı, mesafelerin mesafesi olarak görmüş ve o eşikten içeri girebilmeyi de mana aleminin "doruk"u biçiminde yorumlamış.
Ama saz da çalmış...…
Abdulbaki Çınar üstadımız, bu hikmet yüklü eseriyle, kasvet bulutlarının kuşattığı zifiri kara dünyamıza öyle bir kandil tuttu ki, şimdi sabahla gece aynı gibi.…
Muhterem hemşerimiz Ziya Paşa'nın şu ölmez beyitini hatırlattı bu eser bize:
"Allah'a tevekkül edenin yaveri Hak'tır, Naaşad gönül bir gün olur şad olacaktır"
BASINDA GÖNÜL SULTANLARIMIZ
BASINDA GÖNÜL SULTANLARIMIZ
- Dosya ekleri
-
- Plandoken.JPG (74.74 KiB) 61557 kere görüntülendi
En son ERRUFAİ tarafından 17 Kas 2011 10:30 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
Selam ve Dua ile Hoşçakalın
Re: BASINDA GÖNÜL SULTANLARIMIZ
S.a Değerli kardeşler düşünceleriniz için sağolun herhangi bir yayın eviyle anlaşılmadı. Ana sayfada Gönül sultanları yazısına tıklarsanız temin için orda mail ve msn adresi var. Allah emanet olun
Selam ve Dua ile Hoşçakalın
Re: BASINDA GÖNÜL SULTANLARIMIZ
ana sayfada ilan yok
Re: BASINDA GÖNÜL SULTANLARIMIZ
S.A CAVUS KARDES ANA SAYFADAKI İLAN DURUYOR AMA YINEDE NIKINI VEREBILIRIM
http://www.errufai.com/index.php?option ... cle&id=100
BURAYA TIKLARSAN O SAYFA AÇILIR AYRICA BAKI BABA ILE BAGLANTI KURABILIRSIN SELAMETLE
http://www.errufai.com/index.php?option ... cle&id=100
BURAYA TIKLARSAN O SAYFA AÇILIR AYRICA BAKI BABA ILE BAGLANTI KURABILIRSIN SELAMETLE
Selam ve Dua ile Hoşçakalın