BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Zünnuni mısri k.s buyuruyor:Saadet alametleri:
1)ALLAH(cc)adamlarına muhabbet
2)Onlarla ülfet ve onlara yaklaşmak
3)Kur’an okumak
4)Gece uyanık bulunmak
5)Ulema-i ahiretle oturmak
6)Kalp inceliği.
Bizlere Rufai meşreplik hali ve tariki dedem kösele Tüccarı Cemal Efendiden miras kalmıştır. Babam Hafız İbrahim Efendi ALLAH (c.c.) onlardan razı olsun bu tarike devamla bizleri de bu şerefli yola hizmette kaim kılmıştır. Dedem Cemal Efendi sekiz on yaşlarında babası ile dükkanda çalışırken, hemen yakınlarındaki fırının önünde bir telaş ve merak içinde toplanan kalabalığı fark ederler. Bir Rufai dervişine seyahat vazifesi verilmiş, İzmit’e yolu düşmüş ve Rum tarafından işletilen fırıncıdan bir tane ekmek istemiş. Rum fırıncı birazda azarlayarak ekmeği vermemiş. Seyyah derviş celallenerek elinde tesbihi ile alev alev yanan fırına “Destur ya pirim Seyyid Ahmed-Er Rufai dahilek“
deyip dalıvermiş. Toplanan halk ve fırıncı telaş içinde Rufai dervişini fırından çıkarmak için fırıncı yalvarıyor (ne olur ateşten çık sana fırınımdaki bütün ekmekleri vereyim der) halk bir taraftan, fırıncı bir taraftan bir türlü dervişi ikna edememişler. Büyük dedem oradakilere bu derviş Rufai tarikine mensub olmalı çünkü bu keramet ancak Rufailere mahsustur. Bizim mahallemizde şeyh Sabit Efendi namında bir zat var onu çağıralım diyor. Henüz on yaşında olan dedem Cemal Efendiye koş Şeyh Sabit Babayı çağır diye söylüyor, dedemde Şeyh Babayı rica ile çağırıyor Sabit Baba büyük dedemin ricası ile himmet ederek alevlerin içindeki sadece anlında ter biriken dervişe hitaben,
“Pirimiz Ahmed-Er Rufai hazretlerinin bürhanı zahir oldu, hadi gel evladım seni misafir edeyim deyip“ dergaha götürüyor ve bu olay hiçbir zaman unutulmuyor. Dedemde büyük tesir bırakıyor ve bunları sık sık çocuklarına anlatıyor, dedem evlenip çoluk çocuk sahibi olunca, vakitte artık tamam olunca. Semerci Mehmet Baba namındaki bir Rufai şeyhine intisab ediyor. Günler geçer, babam bu Rufai menkıbeleri ile büyür hafızlığını tamamlar, dedem Cemal Efendinin son senelerinde babasına sual eder.
"Baba senden sonra biz nasıl bir yola devam edeceğiz der"
Cemal dedemde ona Semerci Babaya gidip intisab etmesini tavsiye eder. Babam İbrahim Efendi, Semerci Babada sülukunu tamamlar onun Hakka yürümesinden sonra Kasımpaşa Rufai ve Kadiri dergahı son postnişini Seyit Muhittin Ensari hazretlerine intisap eder ve halifesi olur, kemalatınıda onda tamamlar. Bizimde 12 yaşında ikiz kardeşimle ilahiler okuyup edep ve adap ögrenip hizmet ettigimiz zat, Muhittin Ensari Hazretleri ve Kasımpaşa Ayni Ali Baba dergahıdır, Allah sırlarını takdis etsin.
09.01.1978 tarihinde Muhittin Baba Alem-i Cemale intikal etmiştir. Bizler gayet hüzünlü bir şekilde zikirlerimize devam edip zuhurata tabi oluyoruz. Sene 1981 bir yaz gecesi dergahımız olan, evimizin bahçesinde, yatsı namazını eda edip seccadenin üzerinde edeple uzanıp Cenab-ı Hakkı tefekkür ediyorum. Gökteki yıldızlar parlıyor, aralarından üç tanesi çok parlıyor, niyaz ediyorum Yarabbi senin şu çok parlayan yıldızların gibi büyük kutup zatların var, bu Cemal kulununda karşısına bir tanesini çıkarır mısın Allah’ım diyerek duamı sürdürüyorum. Muhittin Baba hem Rufai hem kadiri yoluna hizmet ederdi, ben bu iki zatıda çok seviyorum bana hem Ahmed- Er Rufai hemde Abdül Kadiri Geylani Hazretlerinin yolunda ders veren intisap ettiren bir zatı karşıma çıkar diye dualarımı bitiriyorum, bu niyaza cevap çok geçmeden 2 veya 3 ay sonra geliyor.
Askere gitme vaktim çoktan geçmiştir bile, İzmir Narlıdere istihkam taburunda 2 ayım geçer. Usta er olarak tugay numaram dahi kayıtlanmıştır aradan 3 gün geçer, bölük onbaşısı koğuşa gelip telaşla
"Cemal Baba senin kuran Erzurum’a inşaat emlak müdürlüğüne alındı nasıl oldu bilemiyoruz"
şaşırdık sonradan öğreniyorum Erzurum inşaat emlak müdürlüğü Türk Silahlı Kuvvetlerinin en büyük inşaat emlak müdürlüğüymüş.
On günlük izin için İzmit’e geldim, iznim bitince vedalaşmak için Derincedeki Pehlivan Halil amcayı ziyarete gittim. Pehlivan amca babamın halife arkadaşlarından hal ehli bir zattır, birlikte çok zikrullah ettik. Beni görünce manalı manalı gülümsedi.
"Cemal hoş geldin kuran Erzurum’a mı çıktı" dedi
(bende nereden biliyorsun seninle henüz yeni görüşüyoruz deyip hayretimi belirttim yine anlamlı bir gülümseme ile seni Erzurum’a biz aldırdık zarflarını biz değiştirip seni Erzurum’a aldırdık şimdi beni iyi dinle dedi. Senin bizim Rufai yoluna hizmetin olacak Erzurum’da. Rufai tarikatının büyük Mürşidi Hacı Mevlüd Baba var seni o yetiştirecek ve İzmit’e halife olacaksın. Vazifeye devam edeceksin) dedi.
Ben gayet şaşkın bir halde elini öpüp ayrılırken sağ tarafına dönüp kıbleye doğru
"Cemali gönderiyorum Hacı Mevlüd Baba’ya selamımı söyleyin"
diye fısıldayarak mırıldandı hayretim daha da arttı. çünkü ben kimseyi görememiştim. Erzurum’a vasıl olup Hacı Mevlüd Baba’yı bulup elini öpüp himmetlerine nail oldum. 18 ay zikrullah ile askerliğimi tamamladım. Hacı Mevlüd Babam dersimi, Hacı Ahmed Babam’ın türbesinde çok feyizli bir zikrullahtan sonra verip, Erzurum’da kendi hanesi olan ve şu anda yoncalıkta meydan açtığı mekanda
“İzmit’in halifelik görevini sana tevdi ediyorum”
buyurdu ve beni o evde kiracı olarak 8 sene oturmuş ve Hacı Baba ve Hacı Anneye hizmet etmiş olan bir ailenin kızı ile evlendirdi. Mevlüd Babam’ın tavassutu ile evlenmem büyük bir tevafuk oldu. Her sene iki defa Erzurum’a gelmeme sebep olarak manevi huzurlarında kemalatımın tamamlanmasına vesile oldu. Yüce Rabbim’de, Muhammed Ahmed ve Muhammed Cüneyt adını verdiğim iki oğul ile beni mükafatlandırdı. Hamd’en kesira, şükran kesira, oğullarımla 27 senedir zikrullaha hizmette yolumuza devam ediyoruz. Duruncaya kadar cümlemiz, cümlenize teslimi hak yolunda tecelli ihsanı acizane niyaz ederim ya HU…
DERVİŞLERDEN BİR DERVİŞİM HACI MEVLÜD BABADIR MÜRŞİDİM
İZMİTTEN H.CEMAL EFENDİ
İZMİTTEN H.CEMAL EFENDİ
- Dosya ekleri
-
- CEMAL 2.JPG
- (21.8 KiB) 1002 kere indirildi
-
- CEMAL 1.jpg
- (20.48 KiB) 1006 kere indirildi
Selam ve Dua ile Hoşçakalın