SEYYİD H.TALİP BABA
Gönderilme zamanı: 01 Şub 2010 20:19
H.TALİP BABA HAKK ÖZET BİLGİ Talip Baba 1929 Tarihinde Erzurum Horasana bağlı Sanamer daha sonra Seyyid H. Ahmet Babanın ismini alan Hacıahmet köyünde dünyaya gelmiştir. Mevlüt Babanın oğlu olup Mustafa Baba, Kadir Babadan sonra gelen üçüncü evladıdır. İlk eğitimini Babası Mevlüt Babadan almıştır. Daha sonra çevre köylerde Horasanda ve Erzurumda medrese eğitimi görmüş ve yine Horasanın bazı köylerinde Fahri İmamlık yapmıştır. orta düzeyde arapça bilmektedir ve duru bir hafızaya sahiptir. Şehit Yakup Baba ile ilgili bazı bilgiler ondan alınmıştır. 1980'li yıllarda Horasan'a yerleşmiştir. 2000'li yıllarda Erzurum Yenişehire yerleşmiş ama rahat şehir hayatına rağmen 2 kez kalp ameliyatı geçirmiştir. Vefatından 1 yıl önce iyice rahatsızlanmasına rağmen halinden hiç isyan etmemiştir. 14.07.2007 Tarihinde 78 yaşında Vefat etmiştir, kabri Erzurum Asri Mezarlıkta bulunmaktadır . .
1993 yılında Kanal 25 de hazırladığımız Has Bahçenin gülleri adlı tv proğramında köye giderken Horasanda amcam H. Talip bayada uğrayıp Ceddi H.Ahmet Baba hakhında bilgi aldık
şöyle anlatmaktaydı.
"Hacı Ahmet Baba harbi umumudan 2 sene önce yani 1912 de vefat etmiştir. Fakat H.Ahmet Babanın buyuk ahvalatlarını peder H.Mevlüt Baba da anlatırdı. Bizde onlardan duyduğumuz münasebetle sizler ahvalatını anlatacam. Harbi umumudan önce karaurgan kötek hudut idi o tarafta rus bu tarfta ise muslumanlar dururmuş tabi ondan sanra rus harbi oluyor Rus çekiliyor . İşte o meyanda H. Ahmet babaya sorarlarmış hacım Rus bu topraklara gelip ayak basacak H.Ahmet Babada demişki oğlum ben hayatta iken Rus bu topraklara ayak basamaz benim vefatımı gözleyin vefatımdan sonra gelir ama fazla duramaz.ve bu topraktan Rus çekilir. İşte 1329da H.Ahmet Babanın vefatı 30 da harp oluyor 31 de Rus çekiliyor. Ruslar geldiğinde H.Ahmet Babanın Türbei saadetine girer türbeyi kazmalarıyla eşmek ister fakat kazmaları kaldırdığında daha aşağı indirmeden Rusların kolları kurur ve canlanmaz . Bu sefer Allahın oğlu burada var diye Ruslar süngülü çift nöbetçi kapıya diker Ruslar buraya giripte felakete uğrayıp perişan olmasın diye;Ruslar Erzincan a kadar devam eder giderler. Erzincanda karargah tutar. Erzincanda hayati Vehbi ve terzi baba vardır. İşte Rusun içerisinde bu Micingert köyü vardır Karaurganın orda Yusuf isminde birde rus casusu vardır. casus ve kamandar.diyorki gidim bir Hayatı Vehbiyi göreyim.
Gider salona ve daha odaya adım atmadan
-Oğul Yusuf gel der. Yusuf derki bu benim yusuf olduğumu ne bildi beni görmedi ve Yusuf olduğumdan bahsetti.
-Yusuf oğul neydirsiz. Yusuf Derki Rus emir verdi atları katırları çaktıracağız yarın bu zaman Sivası alacağız.
-Derki oğlum siz Sivası alamazsınız. Kralhanlarına H.Ahmet Baba ellerini dayamış çekilin diyor yeter oldu daha ileri gidemezsiniz. Siz yarın bozguna uğrayacaksınız.diyor
İşte öyle bozguna uğruyorlarki öylece Rus gidiyorki gidiş o gidiş daha bu tarafa döndükleri yoktur.
H.Ahmet Baba büyük bir Veli çünkü Cenabu hak H.Ahmet Babaya “Ve hüvvessemiül basir ayeti kerimesiyle “innellaha ala küllü şeyin kadir” sıfatıyla tecelli etmiştir
Semi sıfatıyla tecelli etmiştir ki onda işitecek manevi kulak var bizde baş kulak var onda manevi kulak vardi
Basir sıfatıyla tecelli etmiştir ki manevi göz varidi. O gözle görüyordu
İnnellaha ala küllü şeyin kadir sıfatıyla tecelli etmişti ki o evliyaya kuvvet kudret sahibiydi.
El an bugünde öyle.
Hacı Ahmet köyünde, eski ismi Sanamer olmakla beraber, simdi köyün ismi Hacı Ahmettir. kendi ismiyle isimlenmiştir. müsemma olmuştur. Deli, felç, ağzı eğri, çalgın, gelen bi iznillah şifa bulur. Hacı Ahmet Babanın kerameti keşfiyetlerinden, delilerin iyi olması, ağzı ergilerin gelip düzelmesi, felçlilerin bi iznillah o hastalıktan izale olması. Çünkü neden dedi, Terzi Babada bir evliya olarak Hacı Ahmet Babanın devresinde yaşamış. Hacı Ahmet Babanın güç kuvvetini bilir. Batini Hacı Ahmet Baba Sark Cephe Kumandanıymış. Sivas dan bu yani Hacı Ahmet Babaya teslim imiş. İste bu bakımla Hacı Ahmet Baba mübareğin türbe-i saadeti dedim ya demin belirttiğim gibi Sanamer Hacı Ahmet köyündedir kendi ismiyle. Hacı Ahmet Babanın bu keramet keşfiyetlerin den çokta kerametleri vardir.
Dedim ya “vahüvvessimül basir innellahe ala külli şeyin kadir Sıfatıyla Hacı Ahmet Babaya tecelli etmiş. Hacı Ahmet Baba, Bulgar, Yunan muharebelerinde, eski muharebelerde orada bulunmuş. Hatta bulunduğunda H. Ahmet.baba bu zat orada bir topçu teğmeni bakıyor ki bir ihtiyar bir zat atılan Bulgarların yunanların toplarını tutuyor dağin eteğine sergin(yığmak) ediyor. Harp bittikten sonra bunu getirir bu horasan mıntıkasına verirler Sanamer köyüne görevlendirirler. Sanamer köyüne bir takim askerle gelir. Ahmet Bey isminde bir adamın hanesinde oturur. Cuma akşamı günü Ahmet bey derki topçu teğmenine: Teğmenim der müsaade buyur, bizim burada bir zat var Hacı Ahmet baba bu gece bunların ihya gecesidir onu görmeye gidecegiz. Diyor bende geleyim, içeriye adımını atar, bakar ki Ağdağda düşmanların güllelerini tutan adam. Hayret eder H. Ahmet Babaya sohbet eder bunun gözü H. Ahmet Babanın üzerinde, sohbet eder, yatsı falan geçtikten sonra, millet müsaade ister, dağılmaya başlarlar. Bu H. Ahmet Babadan bu konuları öğrenecek, Bu teğmen. kalır teğmen birde Ahmet bey kalır, Ahmet beye derki H.A.B, oğlum der Ahmet der teğmenin benimle biraz sırran isi var, sen git, biraz sonra tegmeni gönderirim. Bu kalkar gider der, teğmene derki, anahtar kapının üzerinde, kapıyı kitle, gel oğlum ne soracaksan bana sor. Derki baba ben senin bir kerametini gördüm bunu benden esirgeme. Nedir oğlum ? derki Ağdağda düşman bizim üzerimize güllelerini attığı zaman, bizi tahrip edeceği zaman siz orada bulundunuz, atılan gülleleri tutup dağin eteğine sergin ediyordunuz, yığıyordunuz. Oğlum iste Cenab-i hak kuvvet kudret ihsan etti, iste orada bulunan ben günahkâr idim. Yinede bana benzetmişsin. H a b kendini, şimdiki zamanın insanları gibi, kendini övüpte kendini bir varlık davasında gören bir zat değil idi. Hacı Ahmet Babanın ne kadar derece Allah ona ihsan ettiği kadarda, tevazulu alçak gönüllü, kendini yoklukta gören bir evliya idi. O zaman derki iste, biz günahkâr idik, Allah ihsan etti bennem sen beni gördü isen Trakya’nın Ağdağda gördün, yani sey demeden teğmen demeden Ağdağda gördün der Allahın ihsanı ile biz günahkar idik onu orada yığıyorduk. Simdi H.A.B mübarek benimde gördüğüm sudur H.A. babanın zahirende.
H.A.B nin o tarihte vefat etmesiyle beraber, ben kendim 1929 doğumluyum, yani yaşım bugün 64 yas eder, 64 yasımdayım. H Ahmet Babanin mübareğin 43 tarihlerinde idi H.A babanın bugün medfun yattığı yer duvarları böyle harap bir vaziyette idi üstü uçacak vaziyette idi. Ve biz o duvarları o yapıyı insa etmek istedik. İnsa emek istedik H.A.B.nın yattığı yer biraz iri idi onun yanında da bir ufak bir oda var idi. Oda babamın gidip gelen dergâh yani gidip gelenin misafir odasi odayi biraz büyütmek için ön duvari biraz geri alacaktık türbenin mafa biraz gerideydi geride diye. Actik ki sam mezarı gibi türbeyi açtık H.A.B nın kefenine leke gelmemiş kefenine leke gelmemiş ve büyük birader Mustafa baba vardı oda zorladı sakalı şerifinden bir kil dahi H.A. Babanin koparamadı. Komsulardan Mehrali isminde bir yaşlı adam vardı geldi dedi ki dünya yerine vermeyin mübareği hemen kapatın. Çektik başına kefenini heyeti ile mübareğin yerindedir, tabii bizde gördük bu hali. Ondan sonra duvarda ayni gene yerinden çekildi bu sefer H.A.B bize bir karışlık yerini bile bize vermedi. Artik biz ön duvarı ileriye attık odayı genişlettik."Dedi
ALLAH RAHMET EYLESİN.
1993 yılında Kanal 25 de hazırladığımız Has Bahçenin gülleri adlı tv proğramında köye giderken Horasanda amcam H. Talip bayada uğrayıp Ceddi H.Ahmet Baba hakhında bilgi aldık
şöyle anlatmaktaydı.
"Hacı Ahmet Baba harbi umumudan 2 sene önce yani 1912 de vefat etmiştir. Fakat H.Ahmet Babanın buyuk ahvalatlarını peder H.Mevlüt Baba da anlatırdı. Bizde onlardan duyduğumuz münasebetle sizler ahvalatını anlatacam. Harbi umumudan önce karaurgan kötek hudut idi o tarafta rus bu tarfta ise muslumanlar dururmuş tabi ondan sanra rus harbi oluyor Rus çekiliyor . İşte o meyanda H. Ahmet babaya sorarlarmış hacım Rus bu topraklara gelip ayak basacak H.Ahmet Babada demişki oğlum ben hayatta iken Rus bu topraklara ayak basamaz benim vefatımı gözleyin vefatımdan sonra gelir ama fazla duramaz.ve bu topraktan Rus çekilir. İşte 1329da H.Ahmet Babanın vefatı 30 da harp oluyor 31 de Rus çekiliyor. Ruslar geldiğinde H.Ahmet Babanın Türbei saadetine girer türbeyi kazmalarıyla eşmek ister fakat kazmaları kaldırdığında daha aşağı indirmeden Rusların kolları kurur ve canlanmaz . Bu sefer Allahın oğlu burada var diye Ruslar süngülü çift nöbetçi kapıya diker Ruslar buraya giripte felakete uğrayıp perişan olmasın diye;Ruslar Erzincan a kadar devam eder giderler. Erzincanda karargah tutar. Erzincanda hayati Vehbi ve terzi baba vardır. İşte Rusun içerisinde bu Micingert köyü vardır Karaurganın orda Yusuf isminde birde rus casusu vardır. casus ve kamandar.diyorki gidim bir Hayatı Vehbiyi göreyim.
Gider salona ve daha odaya adım atmadan
-Oğul Yusuf gel der. Yusuf derki bu benim yusuf olduğumu ne bildi beni görmedi ve Yusuf olduğumdan bahsetti.
-Yusuf oğul neydirsiz. Yusuf Derki Rus emir verdi atları katırları çaktıracağız yarın bu zaman Sivası alacağız.
-Derki oğlum siz Sivası alamazsınız. Kralhanlarına H.Ahmet Baba ellerini dayamış çekilin diyor yeter oldu daha ileri gidemezsiniz. Siz yarın bozguna uğrayacaksınız.diyor
İşte öyle bozguna uğruyorlarki öylece Rus gidiyorki gidiş o gidiş daha bu tarafa döndükleri yoktur.
H.Ahmet Baba büyük bir Veli çünkü Cenabu hak H.Ahmet Babaya “Ve hüvvessemiül basir ayeti kerimesiyle “innellaha ala küllü şeyin kadir” sıfatıyla tecelli etmiştir
Semi sıfatıyla tecelli etmiştir ki onda işitecek manevi kulak var bizde baş kulak var onda manevi kulak vardi
Basir sıfatıyla tecelli etmiştir ki manevi göz varidi. O gözle görüyordu
İnnellaha ala küllü şeyin kadir sıfatıyla tecelli etmişti ki o evliyaya kuvvet kudret sahibiydi.
El an bugünde öyle.
Hacı Ahmet köyünde, eski ismi Sanamer olmakla beraber, simdi köyün ismi Hacı Ahmettir. kendi ismiyle isimlenmiştir. müsemma olmuştur. Deli, felç, ağzı eğri, çalgın, gelen bi iznillah şifa bulur. Hacı Ahmet Babanın kerameti keşfiyetlerinden, delilerin iyi olması, ağzı ergilerin gelip düzelmesi, felçlilerin bi iznillah o hastalıktan izale olması. Çünkü neden dedi, Terzi Babada bir evliya olarak Hacı Ahmet Babanın devresinde yaşamış. Hacı Ahmet Babanın güç kuvvetini bilir. Batini Hacı Ahmet Baba Sark Cephe Kumandanıymış. Sivas dan bu yani Hacı Ahmet Babaya teslim imiş. İste bu bakımla Hacı Ahmet Baba mübareğin türbe-i saadeti dedim ya demin belirttiğim gibi Sanamer Hacı Ahmet köyündedir kendi ismiyle. Hacı Ahmet Babanın bu keramet keşfiyetlerin den çokta kerametleri vardir.
Dedim ya “vahüvvessimül basir innellahe ala külli şeyin kadir Sıfatıyla Hacı Ahmet Babaya tecelli etmiş. Hacı Ahmet Baba, Bulgar, Yunan muharebelerinde, eski muharebelerde orada bulunmuş. Hatta bulunduğunda H. Ahmet.baba bu zat orada bir topçu teğmeni bakıyor ki bir ihtiyar bir zat atılan Bulgarların yunanların toplarını tutuyor dağin eteğine sergin(yığmak) ediyor. Harp bittikten sonra bunu getirir bu horasan mıntıkasına verirler Sanamer köyüne görevlendirirler. Sanamer köyüne bir takim askerle gelir. Ahmet Bey isminde bir adamın hanesinde oturur. Cuma akşamı günü Ahmet bey derki topçu teğmenine: Teğmenim der müsaade buyur, bizim burada bir zat var Hacı Ahmet baba bu gece bunların ihya gecesidir onu görmeye gidecegiz. Diyor bende geleyim, içeriye adımını atar, bakar ki Ağdağda düşmanların güllelerini tutan adam. Hayret eder H. Ahmet Babaya sohbet eder bunun gözü H. Ahmet Babanın üzerinde, sohbet eder, yatsı falan geçtikten sonra, millet müsaade ister, dağılmaya başlarlar. Bu H. Ahmet Babadan bu konuları öğrenecek, Bu teğmen. kalır teğmen birde Ahmet bey kalır, Ahmet beye derki H.A.B, oğlum der Ahmet der teğmenin benimle biraz sırran isi var, sen git, biraz sonra tegmeni gönderirim. Bu kalkar gider der, teğmene derki, anahtar kapının üzerinde, kapıyı kitle, gel oğlum ne soracaksan bana sor. Derki baba ben senin bir kerametini gördüm bunu benden esirgeme. Nedir oğlum ? derki Ağdağda düşman bizim üzerimize güllelerini attığı zaman, bizi tahrip edeceği zaman siz orada bulundunuz, atılan gülleleri tutup dağin eteğine sergin ediyordunuz, yığıyordunuz. Oğlum iste Cenab-i hak kuvvet kudret ihsan etti, iste orada bulunan ben günahkâr idim. Yinede bana benzetmişsin. H a b kendini, şimdiki zamanın insanları gibi, kendini övüpte kendini bir varlık davasında gören bir zat değil idi. Hacı Ahmet Babanın ne kadar derece Allah ona ihsan ettiği kadarda, tevazulu alçak gönüllü, kendini yoklukta gören bir evliya idi. O zaman derki iste, biz günahkâr idik, Allah ihsan etti bennem sen beni gördü isen Trakya’nın Ağdağda gördün, yani sey demeden teğmen demeden Ağdağda gördün der Allahın ihsanı ile biz günahkar idik onu orada yığıyorduk. Simdi H.A.B mübarek benimde gördüğüm sudur H.A. babanın zahirende.
H.A.B nin o tarihte vefat etmesiyle beraber, ben kendim 1929 doğumluyum, yani yaşım bugün 64 yas eder, 64 yasımdayım. H Ahmet Babanin mübareğin 43 tarihlerinde idi H.A babanın bugün medfun yattığı yer duvarları böyle harap bir vaziyette idi üstü uçacak vaziyette idi. Ve biz o duvarları o yapıyı insa etmek istedik. İnsa emek istedik H.A.B.nın yattığı yer biraz iri idi onun yanında da bir ufak bir oda var idi. Oda babamın gidip gelen dergâh yani gidip gelenin misafir odasi odayi biraz büyütmek için ön duvari biraz geri alacaktık türbenin mafa biraz gerideydi geride diye. Actik ki sam mezarı gibi türbeyi açtık H.A.B nın kefenine leke gelmemiş kefenine leke gelmemiş ve büyük birader Mustafa baba vardı oda zorladı sakalı şerifinden bir kil dahi H.A. Babanin koparamadı. Komsulardan Mehrali isminde bir yaşlı adam vardı geldi dedi ki dünya yerine vermeyin mübareği hemen kapatın. Çektik başına kefenini heyeti ile mübareğin yerindedir, tabii bizde gördük bu hali. Ondan sonra duvarda ayni gene yerinden çekildi bu sefer H.A.B bize bir karışlık yerini bile bize vermedi. Artik biz ön duvarı ileriye attık odayı genişlettik."Dedi
ALLAH RAHMET EYLESİN.