1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

Osmanlıya bir asır süren özlem

Gönderilme zamanı: 31 Ara 2013 16:53
gönderen ERRUFAİ
OSMANLI DEVLETİ VE ASIRLAR SÜREN ÖZLEM
Efendimizin hadisine ve övgüsüne mazhar olan komutanlar.
Değerli kardeşler bazi sitelerde osmanlı devletiyle ilgili ne yazıkkı karalayıcı şeyler yazılıyor ben yaşanan birkaç hadiseyle ilgili alıntılar yaparak bunlara cevap vermek istiyorum.

Öncelikle Fatih Sultan Mehmedin ve askerlerin İstanbulun fethiyle ilgili Peygamber Efendimizin hadisine ve övgüsüne mazhar olmasını hepiniz bildiğiniz için bunu anlatmayacam. Müsadenizle yaşanan gerçek 3 konuyu nakledeceğim
İstifasını Biz de Kabul Ettik
Olayı bizzat M.Akif Ersoy nakleder
Mehmet Akif Ersoy her sabah Süleymaniye Camii’ne sabah namazı için geldiğinde hep birisinin kendisinden önce geldiğini ve ağlayarak dua ettiğini görür. Ne kadar erken gelirse gelsin o adamı hep ağlarken görmektedir. Bir gün yanına yaklaşır ve bu halinin sebebini sorar. Adam başta anlatmak istemese de yoğun ısrar üzerine anlatır :
Ben Sultan Abdulhamid’in en çok sevdiği komutanlarından biriydim. Emrimdeki askerlerimle ülkem için gereken her şeyi yapıyordum. Babam çok zengin biriydi büyük çiftlikleri vardı. Bir gün babam rahatsızlandı ve işlerini takip edemez oldu. Bunun üzerine ben babamın işlerini takip etmek için Sultan Abdulhamid’e istifamı sundum. Sultan kabul etmedi. Ben her gün tekrar Sultanın yanına gidip istifamı kabul etmesini istiyordum. En sonunda Sultan istifamı istemeyerek de olsa kabul etti. Ben çiftliğe gidip babamın işlerini takip etmeye başladım.
Bir gün rüyamda Peygamber Efendimizi gördüm. Yanında Sultan Abdulhamid de vardı. Büyük bir meydanda durmuşlar önlerinden komutanlarıyla birlikte geçen orduları teftiş ediyor. Orduların nizam ve intizamını gördükçe yüzü gülüyor, komutanlarına dua ediyordu. Birden meydanda dağınık bir birlik göründü. Başlarında komutanları yoktu. Askerler darmadağınık bir halde geçiyorlardı. Peygamber efendimizin yüzünden gülümsemesi gitti. Sultan Abdulhamid’e;
- "Bu ordunun komutanı kim?" diye sordu. Sultan;
- "Ya Resulallah! O ordunun komutanı şahsi işlerinden dolayı istifa etti, bizde mecburen kabul ettik." deyince, Peygamber Efendimiz;
- "Öyleyse onun istifasını bizde kabul ettik" buyurdu.
İşte o günden beri burada tövbe edip ağlıyorum belki peygamber kabul eder diye.
Sudan da Hala Yaşanan Osmanlı Hayranlığı
Yıl 2006 Sudan da Birleşmiş milletler barış gücünde görev yapan bir emniyet amirimiz şöyle bir hadise yaşar.
İki kişi arasında bir kavga çıkmıştır ve barış gücündeki bu görevli arkadaşımızda araçla olay yerine intikal eder ve durum tutanak tutularak ilgili kişiler mahkemeye havale edilecektir. Fakat çok ilginç bir şey yaşanır taraflardan birinin dikkatini görevli emniyet amirimizin omzundaki Türk bayrağı çeker ve sorar
Bu görevli nerden diye
-Onlarda Türkiyeden geldi deyince
Şu tarihi cevabı verir
-Mahkemeye gerek yok bu Osmanlının torunudur
-Aramızdaki meseleye karar versin neye hükmederse biz ona razıyız!!ikisi de bunu kabul eder
Düşünebiliyor musunuz. Eğer Osmanlı gittiği yerde adaletle hükmetmezse ve gittiği yerde imar ve halkın refahı için çalışmazsa böyle bir olay yaşanabilir mi? (Bu hadiseyi yaşayan komutanın arkadaşı bir vali. yardımcımız bana nakletti)
O Osmanlıyla mümkün olur oda geri gelmez
2008 yılında Kosovaya gitmiştim orda laiklik yok herkes inancını istediği gibi yaşıyor papazla kendisine Alevi diyen şeyhler aynı masada oturuyor biri içki içerken biri kahve içiyor camilerle kiliseler karşılıklı arkadaşım bana dediki biz çan sesiyle büyüdük duymazsak rahatsız oluruz onlar ezan sesini duymazsa gelir derlerki hayırdır bir terslik mi var neden ezan okunmuyor hatta Sırpların yaktığı bir caminin tadilatını kilise yaptırıyor. şeyhler ve papazlar Valiyle birlikte protokolde ön sırada oturuyorlar Osmanlıya öyle bir özlem varki bunu bizzat ben gördüm;
Kosovanın Rahofça diye bir Müslüman Bulgar kasabasına gittik
Halveti dergahında Cuma namazını kıldık namazdan sonra Şeyhle konuşmaya başladık derken İslam ülkelerinin durumundan parçalanmışlığından savaşların hep bu ülkelerde olmasından(işte Afganistan,Bosna hersek ırak,filistin vb ve çektiği sıkıntılardan konuştuk.
Bana dediklerini aynen aktarıyorum
“Bu dediğin ancak Osmanlı devletinin geri gelmesiyle çözülür oda çok zor bir daha gelmez
Ey Osmanlı hükümdarları ve yönetimi gittiğin yerlerde nasıl adaletle hükmettin ve nasıl insanların inancına karışmadan refah getirdin canlarımı mallarını ve ırz ve namuslarını teminat altına aldınki ki 21 y.y bile hala unutulmadın
Onlar Allah için çalıştılar ve İslamın bayraktarlığını yaptılar yaptığı eserler hala ayakta ve birer şaheser peki bizlerin yaptıkları????
Selam ve saygılarımla hoşçakalın