Takva ne demektir ?
Gönderilme zamanı: 26 Ara 2011 12:20
Bizler Takva sahibi olarak kendimizi görebilirmiyiz ?
Gerçek anlamda Takva sahibi olmak için neleri yapmalı nelerden kaçınmalıyız?
Takva konusunda hassas olan kısımlar nelerdir?
Takva nedir, müttaki kime denir?
Kur'an-ı Kerim’de üzerinde önemle durulan kavramların başında takva kavramı gelmektedir.
Takva, Kur'an’da 258 defa geçmektedir .
Takva; kişinin kendisini Allah’ın korumasına, himayesine alarak ahirette azab ve cezaya neden olabilecek her türlü şeyden kendisini titizlikle koruması, günahlardan kaçınıp iyi ve faydalı iş/ eylemleri yapmasıdır.
Allah’a karşı derin bir şekilde saygı duymak, her türlü tutum ve davranışlarda Allah’ın rızasını herşeyin üstünde tutmak, irademizi O’nun iradesine dolayısıyla O’nun hükümlerine bağlı tutmak, O’nun razı olacağı salih amelleri/davranışları yapmaktır. Bu suretle ayet ve hadislere baktığımızda takva kavramını “korku” yerine “saygı” kelimesiyle ifade etmek gerekir .
Nitekim Bakara suresinin 177. ayetinde bu husus apaçık görülür. Başlıca dînî ve ahlakî görevlerini yerine getiren kimseler için “İşte doğru kimseler bunlardır,” “işte takva sahipleri bunlardır.” buyurulur.
Bakara Suresi (177) Yüzlerinizi doğu ve batı yönüne çevirmeniz hayırda erginlik/dürüstlük değildir. Hayırda erginlik/dürüstlük o kişinin hakkıdır ki, Allah'a, âhiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır; akrabaya, yetimlere, çaresizlere, yolda kalmışa, yoksullara, özgürlüğüne kavuşmak gayretinde olanlara malı seve seve verir, namazı/duayı yerine getirir,zekâtı öder. Böyleleri söz verdiklerinde ahitlerine vefalıdırlar; bolluk ve bereket zamanı kadar, zorluk, sıkıntı ve şiddet zamanında da sabırlıdırlar. İşte bunlardır özüyle sözü bir olanlar. İşte bunlardır takva sahipleri.
Takva , korkma, sakınma, Allah korkusuyla günahlardan korunmak demektir.
Muttaki, takva üzere yaşayan mü’min demektir.
Takvada ilk yapılması gereken , haramları terktir.
Bunu, mekruhlardan sakınma takip eder.
Mekruh demek , çirkin bulunan, hoş karşılanmayan fiil, söz ve hâllere denir.
(Örneğin içki içmek haramdır ancak sigara içmek mekruh kabul edilmektedir .)
Bunların terk edilmeleri de takvadandır.
Dolayısyla hakkında kesin bir hüküm olmayan işlerde, takvaya uygun olanı,
haram olma ihtimalini gözeterek o fiilleri terk etmektir.
Sonra mübah ve helâl olanlar gelir.
Peygamber Efendimiz “Helâl belli, haram da bellidir. Fakat bu ikisinin arasında şüpheli şeyler vardır.” diye başlayan bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurur:“Nasıl bir çoban, koruluğun kenarında koyun otlattığında, koyunlarının her an koruluğa girme ihtimali varsa, şüpheli şeylerden korunmayanın da harama düşme ihtimali öylece vardır.”
Takvanın üç mertebesi vardır:
1- Şirkten takva: İman ederek şirkten korunmak. Kişi böylece ebedî cehennemde kalmaktan korunmuş olur.
Bu hususla ilgili olarak Fetih suresi 26. ayetinde:
O küfredenler kalplerinde o taassubu, cahiliye taassubunu kaynattığı sırada Allah , peygamberinin ve mü'minlerin üzerine sükunet ve güvenini indirdi, onlara kelime-i takvayı (barış antlaşmasını) yükledi. Zaten onlar, buna layık ve ehliyetli idiler. Allah, herşeyi bilendir.
2- Masiyetten takva: Büyük günahları işlemekten, küçüklerde de ısrardan sakınmak. Takvanın en yaygın mânâsı budur.
Bu hususla ilgili olarak A’raf suresi 96. ayetinde:
“Kendilerine peygamberler gönderdiğimiz memleketlerin halkı iman etseler ve takva sahibi olsalardı elbette onların üstüne gökten ve yerden nice bereket kapıları açardık. Fakat onlar peygamberlerimizi ve ayetlerimizi yalanladılar. Biz de onları kazandıkları günahlar sebebiyle cezalandırdık.” buyuruluyor.
Bakara Suresi 103.
Evet! İman edip de (büyü gibi günahlardan) sakınmış olsalardı, elbette Allah tarafından verilecek bir mükafat çok hayırlı olacaktı; bunu bir bilselerdi!
3-Masivadan takva: Kalbini, Hak’tan alıkoyan her şeyden uzak tutmak.
Bu hususla ilgili olarak Âl-i İmran suresi 102. ayetinde:
“Ey iman edenler! Allah’tan, O’na yaraşır bir şekilde korkun ve ancak müslümanlar olarak can verin.” buyurulmaktadır.
Teğabün Suresi 16 da ; Onun için gücünüz yettiği kadar Allah'tan korkun, dinleyin, itaat edin ve harcayın, kendiniz için hayır yapın. Her kim de nefsinin hırsından korunursa işte onlar kurtuluşa erenlerdir. Buyurulnaktadır.
Takvayla ilgili Konuyla ilgili hadis-i şerifler şunlardır:
- “Arab’ın, Arab olmayana üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takva iledir.”
- “Size Allah’a karşı takva sahibi olmanızı tavsiye ederim.”
- “İnsanın cennete girmesine sebep olan en büyük şey, kulun Allah’a olan takvasıdır.”
- “Ey Allah’ın kulları! Birbirinizle kardeş olunuz. Müslüman, müslümanın kardeşidir. Müslüman, müslümana zulmetmez. Yardıma muhtaç olduğu zaman da onu yalnız ve yardımsız bırakmaz. Onu hor ve hakir görmez. Takva işte buradadır.”
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem “Takva işte buradadır.” sözünü üç defa tekrarlamış ve her defasında elini göğsüne işaret etmiştir.
Hz. Peygamber burada takvanın çok geniş bir mânâ ifade ettiğini ve bunun da kalbe dayanan manevî bir duygu ile olduğunu ifade etmiştir.
Takva ile ilgili bilinmesi gereken diğer bir husus ise İslam’da üstünlük ölçüsü dil, ırk, renk, kavim, soy- sop, yaşanılan coğrafî mekan değil sadece ve sadece “takva”dır.
Cenab-ı Allah Kuran’da
(Hucurat Suresi 13) Ey insanlar, Biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışanız diye sizi milletlere, kabilelere ayırdık. Haberiniz olsun ki, Allah katında en şerefliniz, en takvalınızdır. Muhakkak ki, Allah, bilendir, herşeyden haberdardır. Buyurmaktadır
Sonuç olarak; takva, Kur'an-ı Kerim’in üzerinde önemle durduğu kavramların başında gelmektedir. Takva, mü’minlerin temel vasıflarından biri olup Allah Teâlâ birçok ayet-i kerimesinde takva sahibi kullarını övmekte, kurtuluş ve huzurun ancak takva ile olduğunu bildirmektedir.
Gerçek anlamda Takva sahibi olmak için neleri yapmalı nelerden kaçınmalıyız?
Takva konusunda hassas olan kısımlar nelerdir?
Takva nedir, müttaki kime denir?
Kur'an-ı Kerim’de üzerinde önemle durulan kavramların başında takva kavramı gelmektedir.
Takva, Kur'an’da 258 defa geçmektedir .
Takva; kişinin kendisini Allah’ın korumasına, himayesine alarak ahirette azab ve cezaya neden olabilecek her türlü şeyden kendisini titizlikle koruması, günahlardan kaçınıp iyi ve faydalı iş/ eylemleri yapmasıdır.
Allah’a karşı derin bir şekilde saygı duymak, her türlü tutum ve davranışlarda Allah’ın rızasını herşeyin üstünde tutmak, irademizi O’nun iradesine dolayısıyla O’nun hükümlerine bağlı tutmak, O’nun razı olacağı salih amelleri/davranışları yapmaktır. Bu suretle ayet ve hadislere baktığımızda takva kavramını “korku” yerine “saygı” kelimesiyle ifade etmek gerekir .
Nitekim Bakara suresinin 177. ayetinde bu husus apaçık görülür. Başlıca dînî ve ahlakî görevlerini yerine getiren kimseler için “İşte doğru kimseler bunlardır,” “işte takva sahipleri bunlardır.” buyurulur.
Bakara Suresi (177) Yüzlerinizi doğu ve batı yönüne çevirmeniz hayırda erginlik/dürüstlük değildir. Hayırda erginlik/dürüstlük o kişinin hakkıdır ki, Allah'a, âhiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır; akrabaya, yetimlere, çaresizlere, yolda kalmışa, yoksullara, özgürlüğüne kavuşmak gayretinde olanlara malı seve seve verir, namazı/duayı yerine getirir,zekâtı öder. Böyleleri söz verdiklerinde ahitlerine vefalıdırlar; bolluk ve bereket zamanı kadar, zorluk, sıkıntı ve şiddet zamanında da sabırlıdırlar. İşte bunlardır özüyle sözü bir olanlar. İşte bunlardır takva sahipleri.
Takva , korkma, sakınma, Allah korkusuyla günahlardan korunmak demektir.
Muttaki, takva üzere yaşayan mü’min demektir.
Takvada ilk yapılması gereken , haramları terktir.
Bunu, mekruhlardan sakınma takip eder.
Mekruh demek , çirkin bulunan, hoş karşılanmayan fiil, söz ve hâllere denir.
(Örneğin içki içmek haramdır ancak sigara içmek mekruh kabul edilmektedir .)
Bunların terk edilmeleri de takvadandır.
Dolayısyla hakkında kesin bir hüküm olmayan işlerde, takvaya uygun olanı,
haram olma ihtimalini gözeterek o fiilleri terk etmektir.
Sonra mübah ve helâl olanlar gelir.
Peygamber Efendimiz “Helâl belli, haram da bellidir. Fakat bu ikisinin arasında şüpheli şeyler vardır.” diye başlayan bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurur:“Nasıl bir çoban, koruluğun kenarında koyun otlattığında, koyunlarının her an koruluğa girme ihtimali varsa, şüpheli şeylerden korunmayanın da harama düşme ihtimali öylece vardır.”
Takvanın üç mertebesi vardır:
1- Şirkten takva: İman ederek şirkten korunmak. Kişi böylece ebedî cehennemde kalmaktan korunmuş olur.
Bu hususla ilgili olarak Fetih suresi 26. ayetinde:
O küfredenler kalplerinde o taassubu, cahiliye taassubunu kaynattığı sırada Allah , peygamberinin ve mü'minlerin üzerine sükunet ve güvenini indirdi, onlara kelime-i takvayı (barış antlaşmasını) yükledi. Zaten onlar, buna layık ve ehliyetli idiler. Allah, herşeyi bilendir.
2- Masiyetten takva: Büyük günahları işlemekten, küçüklerde de ısrardan sakınmak. Takvanın en yaygın mânâsı budur.
Bu hususla ilgili olarak A’raf suresi 96. ayetinde:
“Kendilerine peygamberler gönderdiğimiz memleketlerin halkı iman etseler ve takva sahibi olsalardı elbette onların üstüne gökten ve yerden nice bereket kapıları açardık. Fakat onlar peygamberlerimizi ve ayetlerimizi yalanladılar. Biz de onları kazandıkları günahlar sebebiyle cezalandırdık.” buyuruluyor.
Bakara Suresi 103.
Evet! İman edip de (büyü gibi günahlardan) sakınmış olsalardı, elbette Allah tarafından verilecek bir mükafat çok hayırlı olacaktı; bunu bir bilselerdi!
3-Masivadan takva: Kalbini, Hak’tan alıkoyan her şeyden uzak tutmak.
Bu hususla ilgili olarak Âl-i İmran suresi 102. ayetinde:
“Ey iman edenler! Allah’tan, O’na yaraşır bir şekilde korkun ve ancak müslümanlar olarak can verin.” buyurulmaktadır.
Teğabün Suresi 16 da ; Onun için gücünüz yettiği kadar Allah'tan korkun, dinleyin, itaat edin ve harcayın, kendiniz için hayır yapın. Her kim de nefsinin hırsından korunursa işte onlar kurtuluşa erenlerdir. Buyurulnaktadır.
Takvayla ilgili Konuyla ilgili hadis-i şerifler şunlardır:
- “Arab’ın, Arab olmayana üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takva iledir.”
- “Size Allah’a karşı takva sahibi olmanızı tavsiye ederim.”
- “İnsanın cennete girmesine sebep olan en büyük şey, kulun Allah’a olan takvasıdır.”
- “Ey Allah’ın kulları! Birbirinizle kardeş olunuz. Müslüman, müslümanın kardeşidir. Müslüman, müslümana zulmetmez. Yardıma muhtaç olduğu zaman da onu yalnız ve yardımsız bırakmaz. Onu hor ve hakir görmez. Takva işte buradadır.”
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem “Takva işte buradadır.” sözünü üç defa tekrarlamış ve her defasında elini göğsüne işaret etmiştir.
Hz. Peygamber burada takvanın çok geniş bir mânâ ifade ettiğini ve bunun da kalbe dayanan manevî bir duygu ile olduğunu ifade etmiştir.
Takva ile ilgili bilinmesi gereken diğer bir husus ise İslam’da üstünlük ölçüsü dil, ırk, renk, kavim, soy- sop, yaşanılan coğrafî mekan değil sadece ve sadece “takva”dır.
Cenab-ı Allah Kuran’da
(Hucurat Suresi 13) Ey insanlar, Biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışanız diye sizi milletlere, kabilelere ayırdık. Haberiniz olsun ki, Allah katında en şerefliniz, en takvalınızdır. Muhakkak ki, Allah, bilendir, herşeyden haberdardır. Buyurmaktadır
Sonuç olarak; takva, Kur'an-ı Kerim’in üzerinde önemle durduğu kavramların başında gelmektedir. Takva, mü’minlerin temel vasıflarından biri olup Allah Teâlâ birçok ayet-i kerimesinde takva sahibi kullarını övmekte, kurtuluş ve huzurun ancak takva ile olduğunu bildirmektedir.