1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

Son Osmanlının mektubu...

Gönderilme zamanı: 02 Nis 2011 13:59
gönderen dilaverkizak
Osmanlı hanedanlığının son islam mektubu yorumsuz '.....

Vesika
Abdülhamid Hânın 67 yıl önce esir tutulduğu Beylerbeyi Sarayından Bağdat’ta Şazeli Şeyhi Mahmud Ebüşşamât Hazretlerine el yazısiyle yazıp gönderdiği, her şeyi ortaya dökücü mektup...





Orjinal Boyutunda Açmak İçin ( 688x848 ve %3$sKB ) Buraya Tıklayın


Ayağa kalk, Tarih!...

Ulu Hakan II. Abdülhamid Han’ın 22 Eylül 1329 tarihiyle Şazeli Şeyhi Mahmud Ebüşşamât Hazretlerine gönderdiği ve kendi öz eliyle kaleme aldığı cihana değer kıymette mektubu, tarihî vesikaların en muazzamı olarak takdim ediyoruz.Bu mektubun (orijinal- aslî) nüshası Bağdat’ta olup, yayınladığımız mektup klişesi aynen onun foto-kopisidir.



Aynen mektup.

MEKTUP

Yâ hû

(Besmele, salâvat ve duâ – başta 3 satır).

İşbu arîzamı tarikat-i Şazeliye Şeyhi vücutları ruh ve hayat veren ve cümlenin efendisi bulunan Eşşeyh Mahmud Ebüşşamât Hazretlerine refediyorum (yükseltiyorum).
Mübarek ellerini öperek ve dualarını rica ederek selâm ve hürmetlerimi takdimden sonra arzederim ki, sene-i haliye şehr-i mayısın 2. günü tarihli mektubu vasıl oldu.Sıhhat ve selâmette daim olduğunuzdan dolayı Allaha hamd ve şükürler ettim... Efendim, orada evrâd-ı Şazeliye ( Şazeli tarikatı duaları) kıraatine ve vazife-i Şazeliyyeye Allahın tevfikiyle gece ve gündüz devam ediyorum. Ve bu vazifeleri edâya muvaffak olduğumdan dolayı Allahı Tealâ Hazretlerine hamdederim ve dâvet-i kalbiyenize muhtaç olduğumu arzederim. Bu mukaddimeden sonra şu mühim meseleyi zat-ı reşadetpenahilerine (irşat edici zatınıza) arzederim ki, ben Hilafet-i İslâmiyeyi hiçbir sebeple terketmedim. Ancak ve ancak (Jön Türk) ismiyle maruf ve meşhur olan İttihat Cemiyetinin rüesasının (reislerinin) tazyik ve tehdidiyle Hilafet-i İslamiyeyi terke mecbur edildim. Bu ittihatçılar Arazi-i Mukaddese ve Filistin’de Yahudiler için bir vatan-ı kavmî (Kavmî vatan) kabul ve tasdik etmediğim için ısrarlarında devam ettiler. Bu ısrarlarına ve tehditlerine rağmen ben de katiyen bu teklifi kabul etmedim.

Bilâhare yüzelli milyon altun İngiliz lirası vereceklerini vaadettiler. Bu teklifi dahi katiyen reddettim ve kendilerine şu sözle mukabelede bulundum: “Değil 150 milyon İngiliz lirası, dünya dolusu altun verseniz bu tekliflerinizi katiyen kabul etmem!. Ben otuz seneden fazla bir müddetle Millet-i İslamiye’ye ve Ümmet-i Muhammediyeye hizmet ettim. Bütün
Müslümanların ve selâtîn ve Hulefa-i İslâmiyeden abâ ve ecdadımın sahiplerini karartmam ve binaenaleyh bu tekliflerinizi mutlaka kabul etmem,” diye kat’î cevap verdikten sonra hal’imde ittifak ettiler ve beni Selâniğe göndereceklerini bildirdiler. Bu son tekliflerini kabul ettim ve Allahü Teâlâ’ya hamdettim ve ederim ki, Devlet-i Osmaniyeye ve âlem-i İslâma ebedi bir leke olacak olan tekliflerini, yâni Ârazi-i Mukaddese ve Filistin’de Yahudi devleti kurulmasını kabul etmedim. İşte bundan sonra olanlar oldu.
Bundan dolayı da Mevlâ-yı Müteâl Hazretlerine hamdederim. Bu mühim meselede şu maruzatım ve sözlerimle mektubuma hitam veriyorum:

Mübarek ellerinizden öper, hürmetlerimi kabul buyurmanızı sizden rica ve istirham ederim.

İhvan ve esdikamın (kardeşler ve sadıkların) cümlesine selâm ederim.

(Dua, selâm ve bağlılık ifadeleri).

22 Eylül 1329
Hadimülmüslimin (Müslümanların Hizmetkârı)
(imza)
Abdülhamid